Lise yıllarından beri süregelen güzel sanatlar merakını kendi kendine yaptığı çalışmalarla geliştirmek için uğraş veren sanatçı, daha sonra evlenerek gittiği A.B.D’de, Pensilvanya Devlet Üniversitesi’nde güzel sanatlar üzerine aldığı eğitimle bu amatör uğraşı profesyonel bir noktaya taşır. Amerika’da eğitim görmüş olmasının da verdiği etkiyle bazı sanat akımlarıyla Kıbrıs’ta bulunan meslektaşlarına göre daha erken içli dışlı olan sanatçının işleri bu akımlardan izler taşır. Bazı resimlerinde geometrik desenleri ve sınırlı (genellikle iki) renk kullanımıyla minimal bir bakışı benimseyen sanatçının koleksiyonda bulunan pembe zemin üzerine renkli noktalar halinde oluşturduğu tablosu ve benzerleri ise, Kuzey Amerika sanatında önemli bir yer tutan Soyut Dışavurumculuk akımının etkilerini gösterir. Kıbrıs’ın doğa renklerine olan hayranlığını resimlerinde kullandığı renklerle de belli eden sanatçı, çoğunlukla akrilik boyayı tercih ederek bu renklerin parlaklığını ve ışığın görünürlüğünü artırır. Kıbrıs’a döndükten sonra uzun yıllar resim öğretmenliği de yapan Atakol, yine koleksiyonda görebileceğimiz iç içe geçmiş figür çizimleriyle de kendi çizgisini ve renklerini ortaya koyar. Kömür, keçeli kalem gibi malzemelerle çizdiği figürlerini, mürekkep ve suluboya ile renklendiren sanatçı, figürlerin farklı hareketlerini bir düzlemde görmemize olanak sağlar. Bu özellik Atakol’un diğer işleri gibi aslında sonuçtan çok süreci anlamamızı sağlayan çoğul deneyimler gibidir.