1933 yılında Yiğitler köyünde doğan Şinasi Tekman, çocukluğundan beri var olan elindeki enstrümanları dönüştürme ve yaratıcı bir şekilde yeni nesneler yaratma yönündeki ilgisini, 1952 yılında girdiği Öğretmen Koleji'nde daha profesyonel bir noktaya taşır. Ardından 1956-58 yılları arasında İngiltere'deki King Alfred's Koleji'nde el sanatları eğitimi alarak seramik ve ağaç işleri üzerine uzmanlaşır. Bu eğitim, öğretmenlik eğitimi aldığı yıllarda ortaya çıkardığı yeteneğine daha sanatsal bir yön vermesine de yardımcı olur. Yüzünü doğaya dönmüş bir sanatçı olan Tekman çocukluğundan da gelen bir güdü ile, genellikle çevresinden topladığı buluntu nesneleri kendi hayalgücüyle de birleştirerek bambaşka şekillere dönüştürür. Bu buluntu nesneler arasında ahşaplar, ağaç parçaları, metal ve demirler, hayvan kemikler vb. vardır.
Doğu Akdeniz Üniversitesi bünyesinde bulunan sanat koleksiyonunda da farklı malzemelerle oluşturulmuş bu heykellerin 200'den fazla örneği bulunmaktadır. Bu heykeller arasında büyük bir incelikle oyulup işlenerek istenilen şekle getirilenlerin yanında, bulunduğu gibi ham bırakılarak sadece tabanın üzerine yerleştiriliş şeklindeki yaratıcılıkla dikkat çeken örnekler de vardır.
Boyutları farklılıklar gösteren bu heykeller, Kıbrıs'ın kuzeyinde eşine az rastlanır bir tarzın ürünüdür. İnce, uzun ve bazen de birbirinin içine geçmiş uzuvları ve hareketli vücut yapılarıyla 1900'lü yılların dünyaca ünlü İtalyan heykeltraşı Giacometti'nin heykellerini çağrıştıran insan figürleri, gerek statik özelliklerindeki gerekse figürlerdeki başarısıyla dikkat çeker. Bunlar dışında koleksiyon, antik kültürlerdeki insan masklarına benzeyen suratlar, çok çeşitli hayvan figürleri ve tamamen soyut çalışmaları da bünyesinde barındırır. Koleksiyonda en dikkat çekici parçalar ise döneme ve ada şartlarına göre oldukça ilerlemiş bir bakışın ürünleri olan hayvan kemikleri ve metalden oluşan heykellerdir. Bu son örnekler birçok yönden Dada akımında karşımıza çıkan hazır nesne heykellerini andırır (Örneğin; Marcel Duchamp-Bisiklet Tekerleği-1913).
Tekman'ın bir başarısı da, tekil malzemeler kullanmanın yanında farklı buluntu malzemeleri de uyum içerisinde tek bir eserde bir araya getirebiliyor olmasıdır. Eserlerindeki malzemelerin dokusu (pürüzlü ve pürüzsüz yüzeyler, paslar, yanıklar vb.) bulunduğu esere kendiliğinden bambaşka anlamlar katar ve dolayısıyla izleyici de hem malzemenin yaşanmışlığı hem de eserin süreciyle ilgili ilginç ipuçları yakalayabilir. Tercih olarak malzemenin çok işlenmemesi ilkel bir sanat anlayışının da göstergesidir. Sadece koleksiyondaki örnekler bile Şinasi Tekman'ın Kıbrıs Türk heykel sanatına eşine az rastlanır katkılar yaptığının ve özgün heykel anlayışıyla, incelenmesi gereken bir sanatçı olduğunun önemli kanıtlarıdır.
Sanatçı CV'si