Genç sanatçı yurtdışında sanat üzerine tamamladığı lisans ve yüksek lisans eğitimlerinin ardından sanatıyla faydalı olabilmek umuduyla adaya döner. Burada yeni sanatçılar yetiştirmek üzere eğitim vermeye başlayan sanatçının tuval üzerine yağlıboya/akrilik çalışmalarının yanı sıra, tamamen geleneksel anlayışların dışına çıkarak yaptığı enstalasyon (yerleştirme) denemeleri vardır. Konu olarak gerek enstalasyonlarında, gerekse resimlerinde doğup büyüdüğü yer olan Mesarya Ovası'nın izlerinin görüldüğü Zeybek, kahverengi ve kızıl tonlarıyla oluşturduğu kompozisyonlarında büyüdüğü coğrafyanın akılda kalıcı renklerini yansıtmış olur. Kıbrıs'ın içinde bulunduğu politik durumu ve bunun adalı sanatçılardaki etkisini de kendisine dert edinen genç sanatçı, kimlik ve aidiyet konularıyla da yakından ilgilenir. Aslında bu adada yaşayan çoğu kişinin sorgulaması gereken kimlik sorunları, Zeybek'in yaptığı yüzü belirsiz insan portreleriyle veya herhangi bir kompozisyon içerisindeki yüzü belirsiz insanlarla kendini gösterir. Sanatçının koleksiyonda bulunan serisinde ise cennet ile cehennem arasında kalmış gibi görünen, farklı pozisyonlarda duran bir dizi figür bulunur. Bu noktada sanatçının kullandığı renkler oldukça önemlidir, çünkü bu dizide konuyla ilgili bir yerlere varmamızı sağlayan esas nokta figürden çok, sanatçının kullandığı güçlü kırmızı, siyah ve mavi renkleridir.