Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi mezunu olan Uygur yaptığı çalışmalarda tamamen geleneksel dışı bir yol izler. Yurtiçi ve yurtdışı birçok farklı yerde sergilere katılan sanatçı, gerek malzemedeki sıradışı tavrı gerekse işlediği konular ve zihnimizi yönlendirdiği kavramlarla oldukça dikkat çekicidir. Özellikle insan bedeni üzerine yoğunlaşan işleriyle sanatçı, insanlığın kökenine, doğayla olan ilişkisine, çıplaklığına, saf insan olma haline gönderme yapar. Bunu yaparken sadece görünen bedeni değil, görünenin arkasındakini, ruhu, tini görmemize olanak tanır. Kağıt, kum, kahve, metal, deri gibi birçok farklı malzeme kullanan sanatçı için aslında insanların yaşam alanına giren her şey birer malzemedir. Bu nokta artık, sanatla yaşam arasındaki sınırın billurlaştığı bir noktadır. Farklı sanat disiplinlerinde çalışan Uygur, tüm bu disiplinleri bir araya getirerek oldukça ilgi çekici enstalasyonlar üretir. Koleksiyondaki işlerinde de yine beden parçalarını birer sembol gibi önümüze sunan sanatçı, bu sembollerin anlamları üzerine bizi derin bir yolculuğa çıkarır.